...seçmiyorum seni, geçmiyorum kendimden bu sefer.
çizmiyorum hiçbir şeyin üzerini tek kalemde. gelmiyorum gözlerinin kılavuzluğunda
yüreğine. görmüyorum seni. varlığını inkar ediyorum beş duyuma inat. varlığını
yaradılışımdan ötürü görmezden geliyorum, istemiyorum seni! kaybetmek
istemiyorum sende bulamayacağım için kendimi.
Tarifsizim şu an, adresin bana çıkmaz sokaklarda. baksan
da göremezsin artık, o çok uzaklarda. uzağın da uzağında, geçmiş zaman kadar
açığındayım sana. demir atmışım bakıyorum o bakir limana
düşmüyorum tuzağına. biliyorum ki iktidarımı devirmeye
çalışacaksın ilk günden. zorlayacaksın sınırlarımı belirlemek için sınırlarını.
yahudi bir tüccar gibi pazarlık edeceksin yüreğimle. vicdanımla orantılı
indirimler alıp, satın alacaksın beni benden. merhametimi rehin alıp, fidye
isteyeceksin gözlerimden. tehdit edecek dudakların, yokluğunda kuruyan
dudaklarımı. bin parçaya bölecek kıskandıran bakışların kafamı. aldığın
topraklarımla hüküm süreceksin narsist krallığında. ‘’sultanım sen çok yaşa!’’
övgüleriyle ile gülümseyecek yüzün. sıyrılacaksın kamuflajından. düşecek
masken. doyumsuzluk akacak aşık ettiğin bakışlarından. caka satacaksın çevrene,
senden öncemi anlatıp, senden sonramı göstererek. senin için yaşamam gerekecek
nefes almam için. senin için ölmem gerekecek egolarının heybeti için. düşmüş
krallığımdan geriye işgal altında bir şehir izleyeceksin. yetmeyecek. beni
korkularımla besleyeceksin. onların dudak izlerini aratacaksın bedeninde.
kokularını duyuracaksın paranoyak gecelerde. yüzlerini göstereceksin bana her
seni seviyorum deyişinde.... her göz göze geldiğimizde ise…titreyeceğim sevginle...
kısırdöngülere sokacaksın beni belki de. kuyruğumu
yakalamaya çalışacağım hemcinslerimle her kesiştiğinde. kalbim kırılacak, ’’
yeter be!’’ dediğinde. tükeneceğim seninle ve kaybedeceğim kendimi bile bile.
oysa istemez miydim sanıyorsun? sarmaz mıydım seni ruhuma ?
huzur bulmaz mıydım seslenirken her ismini andığımda? kıvrılmaz mıydın koynuma
bir çocuk gibi her gece? derdimi paylaşmaz mıydım uzandığında göğsüme? su atıp
kaçmaz mıydım odaya çocukça? kızdırmaz mıydım seni her ciddi oluşunda?
susturmaz mıydım dudaklarını dudaklarımla tartışmanın tam ortasında? seni ben,
beni sen yapmaz mıydık zamanla? kapmaz mıydık huylarımızı, taklit etmez miydik
insanları? gülmez miydik sessiz gecelerde, yırtmaz mıydık karanlığı? sevişmez
miydik ilk günkü gibi şehvetle ve arzuyla? fısıldamaz mıydım seni senden alan
kelimelerimi kıvrak cümlelerle kulağına? nefes nefese bırakmaz mıydım kendinden
utanır bir hale gelene dek? avutmaz mıydım yüreğini her seferinde? bu yokuşu
çıkmaz mıydık sanıyorsun omuz omuza? aktörü olmaz mıydık bu hayatın,
ihtiyacımız olmadan figüranlara?
durmaz mıydım her şeye karşı, kaybetmeseydim cesaretimi
alaturka ortamlarda? bakmasaydım her gece aynalara…
dururdum elbet tanımasaydım kendimi 30 küsüdür senedir bu
mecrada. bu mecrada kaç ceset var bir bilsen, anlasan ya! kaç kere katil oldum
masum yüzlü meleklerin vicdanında? kaç yüreği sürgün ettim bilmedikleri
diyarlara? gözyaşlarını içtim çenemden akıta akıta iştahla.. sesleri boğuldu
kulaklarımda. hıçkırıkları öksüz kaldı bakışlarımın altında. merhametimi sordular
‘’şu anda ulaşılamıyor’’ dedim alçakça. tek tek devirdim gecelerimi zevk
almadan cansız bedenlerinde. sonra seni seviyorum dedim gözlerimi dikerek
gözlerine. güvendikleri kaleleri yıktım tek tek. soğuttum her şeye, herkese
karşı bilerek. yalnızlaştırdım onları kendi dünyalarında.. tek kişilik azınlık
oldular bir deli gibi. vazgeçilmezleri kıldım kendimi, bağımlı hale getirdim
karşılıksız sevgimle bir torbacı misali. ertesi günü kestim onlardan beni.
yoksunluk krizlerini izledim, bekledim çalsınlar kapımı, girsinler içeri...
girsinler ki alayım ruhlarını, sonra vereyim çok istedikleri sahte sevgimi .
sahte mutluluklara açılsın kalpleri...
kaybetmemek için oynadılar, ama her defasında hile yaptı bu
kadın. kaçınılmazdı sonları yenildiler bana. değiştiler sonra, herkes gibi
oldular. baktığımda göremediğim ve kimseye benzetemediğim insanlara.
ama sen korkma çocuk. üzmeyeceğim seni. küstürmeyeceğim
hayata, büyütmeyeceğim seni. yükünü çoktan almış sırtıma eklemeyeceğim
beddualarını. benden sonrakilerin almayacağım ahını. görmeyeceğim her gece
kadehlerde kendini sorgularken ki kahrını. düşündürtmeyeceğim kendimi
anlamsızca, amaçsızca her gece andırtmayacağım adımı...
korkma! seçmiyorum beni. geçiyorum yardan da serden de. bir
çizgi çekiyorum aramıza ve hak etmediğimi bilerek uzaklaşıyorum kendimden...
melek miyim şeytan mı?

Oysa sevgili..Bir tek sevgili...Nasıl da değiştirir dünyanın gerçeğini..Ama iyiye mi kötüye mi..o meleğe mi şeytana mı denk geldiğine bağlıdır dostum !
YanıtlaSil