İnsan beklemeyi bilmez. makbul olan, isyandır zira.
her acıya bir zaman biçilir çağımızda. yitirilenlerin ikamesi daima mümkündür.
yitirilenler anlamlarıyla birlikte yiter; geriye yalnızca bir boşluk kalır,
derhal doldurulması gereken bir boşluk. çıkarılacak bir ders yoktur kayıplardan
ya da sabır… tükenen hazdır ve aranan yine haz. modern insanın iman ettiği tek
tanrı’dır haz.
Ortalama bir kişinin geride bıraktığı “aşk”lar epey bir yekun tutar sanırım. yitirilen bir aşkın acısını, hiç vakit kaybetmeden bulunan bir diğer aşk giderir. sonra haz biter ve anlamsızlaşır “ilişki,” bayağılaşır.
halbuki, beklemektir aşk. maziyi an be an yaşamaktır.
beklemek zordur lakin.....
Ortalama bir kişinin geride bıraktığı “aşk”lar epey bir yekun tutar sanırım. yitirilen bir aşkın acısını, hiç vakit kaybetmeden bulunan bir diğer aşk giderir. sonra haz biter ve anlamsızlaşır “ilişki,” bayağılaşır.
halbuki, beklemektir aşk. maziyi an be an yaşamaktır.
beklemek zordur lakin.....
Önce isyan eder insan. değme dervişi şeytanın kollarına iten bir isyan… temas etmek, tutmak, sıkıca kavramak ister. şehvettir benliği saran. mülkiyetçi bir arzudur duyulan. sefildir. öfke kusar insan. kıskançlığa yenik düşer. sevdiğine zulmeder. gözlerinden ve sözlerinden zehir akar. nefret bürür aşkı. isyan, yitirilen maşuka duyulan özlemden değil, yakıcı bir ateşe dönüşen şehvetten beslenir. yitirilen aşık olunan değildir evvela, ruhun ışığını söndüren hazdır.
sonra yatışır bekleyen. çaresizlik ve ümitsizlik hükümran olur. hiçliğe dair ne söylendiyse bugüne değin, idrak eder bekleyen. mülkiyet arzusu söner, kendini kaybeder bekleyen…
ümitsizliği mazi takip eder. mazinin dehlizlerinde soluk alır bekleyen. ümitsizliğin boğucu baskısından, mazinin hoş hatıralarına sığınır. hatırlar, hatırlar… hatırlama hayal etmeye dönüşür zamanla. düş'ün manipülasyonuna bırakılır hatıralar. halihazırda ve daima deneyimlenenin de, son tahlilde,hayalin eseri olduğuna karar verilir..
bu hayalin sihirli gücü, maşuğu hatıralar ve hayallerle birlikte yeniden yaratır. tanımlar, resmeder, hayal eder, yaratır… Aşık olunan kişi büyür, büyür… hayalin kollarında belirsizleşir. tanrısal bir bilinemezlik, belirsizlik ve kudret kazanır. bekleyen secde edendir artık. isyanın yerini dehşetli bir pişmanlık alır. af diler, yakarır…
nihayet büyür bekleyen. olgunlaşır. tükendikçe üretmeyi öğrenir. bedeni tükendikçe, ruhu zenginleşir. yüreğine kuvvetli bir sızı çöker. bu sızıyı da sever. içinde büyüyen bir coşkuyu duyar; bir kez daha görebilmek, duyabilmek ümidiyle kudret kazanır.
kavuşur veya kavuşmaz. mühim olan bu değildir. beklemektir aşk. ne aşık ne maşuk, tüm anlamlar beklemekte gizlidir. sabrın sonu selamet değildir, sabırdır selamet...

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.