counter for blogger
View My Stats

28 Şubat 2013

Acaba ?...

+


Ne yaşandıysa yaşandı
Elimde sadece anılar kaldı
Elde kalanlar ile yaşamak çok zor
Hatta imkansız
Kapanmamış bir sürü yara
Cevapsız sorular aklımda
Oturmuşum bir köşede merak ediyorum

27 Şubat 2013

eksik bir şey mi var hayatımda....bıkmadan...yine...bir kere daha....bin kere daha....


eksik bir şey mi var hayatımda sorusu geçmişi doldurmuyorsa...
gidenler geri gelmiyorsa...
gelmeyeceği aşikârsa...
hatıralaşınca güzelleşen anılar yeni bir umut vaat etmiyorsa...
dinlemeyin bu şarkıyı.
hırpalamayın kendinizi, üzülmeyin, yormayın bünyenizi.
sağlıklı kalın. en azından deneyin. sönmesin gözünüzdeki o son parıltı.
şansınız varken kastetmeyin canınıza.
yok sayın bu parçayı, hiç olmamış, bestelenmemiş farzedin....


22 Şubat 2013

Elektronik sigara zımbırtısı..

16 yaşıma denk gelir benim sigara ile tanışmam...en uzun süreli sevdiceğim dir kendisi,o bana ben ona aşık 17 yıl geçirdik...dönem dönem ayrılıp ayrılıp barıştık,ama her güzel şeyin sonu gelmesi gerektiği gibi kendisini bırakma kararı aldım milyonuncu kere...
tam oldu demeden az bi süre bekledim buraya yazmak için çünkü geçtiğimiz aylardaki çabalarımın sonu hep başlamak oldu,bu kez de rezil olmamak adına bekledim...:)

9 Şubat 2013

AşK ve Kedi...




Kediye bir isim koymak lazımdı. Kedi, kediden başka her şeye benziyordu ve kedi kediden başka hiçbir şeye benzemiyordu. Tıpkı senin gibi… İşte bu yüzden bir isim vermek çok güçtü… Ona ‘Öte’ ismini verdim. Çünkü onda, gördüğümden çok daha fazlasının, çok daha ötesinin olduğunu görmüştüm. Daha doğrusu gördüğümü sanmıştım. Yani inanmıştım. İnanmaktan başka bir sözcük karşılayabilir mi halimi? Vehmetmek de diyebilirim. Dersem azalır mısın? Seni çoğaltan, seni sen yapan, seni sen sanan bensem eğer, fark eder mi ki? Zaten aşk dediğin, onu ‘O’ sanmak, ondan ‘O’ na ulaşmak, onu ‘O’ yapmak değil mi? Kendinin ötesinde bir öteye uzanmak değil mi?

14 şubat...sevgililer günü...aşk'a dair..aşk deyince...vb...uydurmalar



Nedim Gürsel :Aşkı tarif etmek çok güç. Şöyle diyebilirm; mutlu aşk yoktur. Ama mutlak aşk vardır. Diyeceğim, aşk her şeyden önce bir tutku. Ve genelde karşılıklı yıkıma dönüşen bir tutku. Metafizik aşk, benim ilgi alanıma fazla girmiyor. Buna karşılık, cinselliğin aşkın temelinde olduğunu düşünüyorum. Bugüne dek yazdığım kitaplarda cinsel aşka önemli bir yer verdim. Örneğin ‘Öğleden Sonra Aşk’ kitabımda, adı üstünde erotizm önemli bir yer tutar. 13 öyküden oluşan bu kitabın her öyküsünde küllenmiş bir aşkın yeniden alevlenmesini anlatmaya çalıştım. Yalnızca kitaplarımda değil, hayatımda da ya ben aşkın peşine düştüm ya da aşk yakamı hiç bırakmadı.

Her şey sayende...Saygı,sevgi ve özlem ile...

Kaç kişi okumuş ?

Aşk'a inanmıyorum..Ama FENERBAHÇE diye bir şey var :)

Aşk'a inanmıyorum..Ama FENERBAHÇE diye bir şey var :)