Hepimiz lafa gelince bilmişlik taslayıp,hayattaki tek mükemmel insan bizmişşiz gibi arkamıza yaslanıp"benim öyle çok keşkelerim yok!" Deriz ya...yemezler....senın benım gıbı keskelerın ıcınde cırpınan,mutsuz oldugu dakıka "keşke"leriye sevişmeye başlayan insanlar olarak biz bunları yemiyoruz...
Bir çok keşke'nin arasında en çok aklıma takılanlar aşkla ilgili olanlar....kaçırdığın ucagın arkasından bir sonraki kalkar,kaybettiğin işin yenisi 3-5 aya yeniden eline düşer hayatla ilgili olan kısmı rahatça çözebiliyoruz galba,ama aşk'ta öyle mi ???
Bir insan cıkıyor karsına,tam da sana gore,hissediyorsun kumaşınız aynı dokunmuş,sonradan gelen huylar,iki kitap okumakla kurulacak cumleler degıl soyledıgı...
Birbirinizi tanımak için kırk takla atıyorsunuz oncelerı,bıraz zaman gecırıyorsunuz,3-5 dısarı cıkıp uzun sohbetler edıyorsunuz...buraya kadar hersey sahane...
İki taraftan birinin aşkını ıtıraf etmesı kısmı en boktan olanı....aynı duyguları hıssetse de aşık olunan bır anda kaldırıyor kalkanlarını,sankı aşk senet imzalaması gereken,onu mılyon tane kuralın altına sokacak birşeymiş gibi,korkuyor....
Oncelerı ılıskıyı yavaslatıyor,sonraları busbutun kopuyor aşık olandan...
Aşık olunanda durum buyken aşık olan ne hissediyor sence??
Hani sormuşlar ya Fuzuli'ye;sevmek mi iyidir sevilmek mi diye...olayı aşmış fuzuli demiş ki;sevmek...sevildiğinden hiç bir zaman emin olamazsın....
Bizim aşık da aynen bu modda işte...birşeylerin iyi gittigini biliyor,aynı dili konuştuğunu,aynı koktuğunu biliyor...karşısındakinin hislerinden öyle emin ki; hep karşıdan beklıyor itirafı...bekliyor,herhangi bir itiraf yok olan biten...bıkmadan sıkılmadan bekliyor...en son yakıyor butun gemileri içinde,sussam olmuyor,susmasam olmaz diye dusunerek itiraf ediyor aşkını....
O kadar emin ki karşılık gorecegınden....korkmadan soyluyor sevıyorum dıye...ve duvara tosluyor...bırbırlerı ıle aynı kumastan yapılmıs ıkı ınsan bırbırı hakkında,bırbırının dusundugu,bırbırının aklından geceni tahmın etmek konusunda yanılmaz...ama karsısındakı ınsan duvar..soylenecek hersey soylenmıs,bır adım otesı yok,aşık olanın atacagı bır adım daha kalmamıs bu sevdada....
Herkes yoluna gider bu sahneden sonra....
Yıllar gecer,bu ıkı kısı bırbırınden cok alakasız yerlerdedır ama akıllarından,yureklerınden bır gun bıle atmamıslardır bırbırlerını...
Kimi zaman bir şarkı hatırlatır,kimi zaman bir balıkcıda elele gozgoze oturan sevgılıler...birbirleriin akıllarına geldıgınde kocaman aptal bir gulmseme olustururlar yuzlerınde...
Baska ilişkilere dalınmış,başka mecburıyetler altına girilmiştir...yanlarındai ile mutludurlar da aslında...ama hep bir şey eksiktir...sanki diğeri çıkıp gelse hayatlarının tamamlanacagını dusunurler ıkısıde bırbırınden habersız....
Yıllar yıllar gecer ama "keşke"geçmez...bir yerde,bir sohbette bıraraya gelinir tesaduf...duyguların uzerınden şelaleler akmıştır,bir suru yenı heyecan yaşanmış,evlenilmiş,barklanılmıştır,çoluğa cocuğa karısılmıstır...biri soylese O'nunla konusacaksın ve yıne heyecanlanacaksın diye,kıçla gülünecektir,cunku cooook eskıde kalmıstır,ne ask kalmıstır ona dair,ne özlem...
Oysa o da ne?ilk karsılasmanızdakı kadar heyecanlısınızdır işte...havadan sudan bahsetmeden,sanki dun askını ıtıraf etmıssın,o sana hayır demıs,sen cekıp gitmişsin gibi,sanki en son dün konusulmus gıbı baslanır konusmaya....
Hemen gecmıse donulur...asık olunan çok pişmandır...sana senden sonrasını anlatmaya çalışır...ne buyuk saf oldugunu...korktugunu,sunepelık yaptıgını,kendıne guvensızlıgınden sana "kal"dıyemedıgını anlatır...aslında daha once bıldıgını ama su an emın oldugunu,senı cok sevdıgını"anlatır sana sabaha kadar....
Sen savası kazanan bır general edası ıle neden dersın sureklı,neden engel olmadın gitmeme...madem sevıyordun neyın acısını cektım ben,neden gecelerce benı sevmedıgını dusunup karacıgerımı curuttum,neden....
O korkmamıstı aslında,sadece çom gençti...hayatının baharında bi kadın cıkmıstı karsına...olur muydu...aslında olurdu ama şimdi ne gerek vardı...gezılcek cok yer,hesap kitap yapmadan içilecek bir suru rakı,heyecan yasanacak yuzlerce kadın vardı etrafta...,bunların hepsını yaptı senden sonra...bı bosluk vardı ve o bosluk dolmuyordu....
Gitti aşık oldu,bu kez o kadına "sevıyorum"dedı belki en başta çok da sevdi...ama olmadı,o boşluk hiç dolmadı....
İşte şimdi KEŞKE zamanı....
Bir kere yakalarsın o hissi,sen dogru adamdasındır,adamın aklı havadadır...sen bılırsın en cok onunla mutlu olacagını,en cok onu sevecegını,gozlerı ona benzeyen cocukları dogurmak istersin gelecekte bir gun...ama olmaz...
O'nun pişmanlığı senden buyuktur,o yuzden kapanmaz yarası...hep eski yarası olarak kalırsın...konustukca daha fazlasını ıstersın...ona ıcını dokmek,o zamankı kendını anlatmak ıstersın...mantıklı dusununce buna hıc gerek olmadıgını farkedersın...hem ıcını anlatacaksın,tekrar aynı kumastan oldugunu hatırlayacaksın da ne olacak?konusma bıtecek ve herkes kendı evıne donecek yine....daha cok canın yanacak...daha zor kendıne geleceksın...bir daha bunu yaşamaya gucun olmadıgını sabah uyandıgında farkedersın...
Bır daha gorusmezler...eski yarayı dınledıkce dınlerler,içtikçe akıllarına gelir,akıllarına geldikçe içerler....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.