counter for blogger
View My Stats

31 Temmuz 2012

Bu Ara İhtiyacım Var Sana


bugün biraz gerginim yine 
sesim değişik gelebilir biraz 
ama sen anlarsın bana katlanırsın.... 
tuhaf laflar edebilirim 
seni belki üzebilirim 
ama sen susarsın 
çünkü beni tanırsın... 
öyle çabuk kızma derdin hep 
bu kadar da kolay alınma 
o zaman beni sar hadi sarıl bana... 
değişmez huylar bilirsin 
bir kere de sen dene alışmayı 
ben göğsüne yatarken öyle derin nefes alma... 
bu ara ihtiyacım var sana 
ellerimi sakın bırakma 
bana huzur veren tek yer senin yanın unutma... 
gün varıncaya kadar sabaha sakın hiç bir yere kalkma
fazla bir şey istemem sadece dur burda...


Seni unutmama kaç yüzyıl kaldı ki...Bi nedeni yok;yalnızca öptüm...



Dudaklarım gerisin geriye çekildi; ağdalı bir sıvının ağır ağır örttüğü, korkunun biçim kazanıp ayağa kalktığı ve ‘hey bana bir şeyler söylemenin vakti geldi’ dediği zamanlarda bekledim seni; gözlerimi kapadım. Bekledim. Beklerken, özlemenin hangi geçitleri geçilmez kıldığını, hangi duyguların insanı hayata kazandırdığını, basite indirgenmiş hüzünlerin geceleri dinlenmeye müsait şarkılarla şahlandığını anlatamadım. Evet, bilmiyordum. Bilmiyordum, kelimelerden arınmış bir cümle kurar gibi sevişmeyi. Sevişirken sözlük kullanıyordum hala. Ama, seni seviyordum. Ve sevdiğimi, sevgimi anlatma telaşıyla hata üstüne hata yapıyordum sana. Sana yaklaşamıyordum. Yasaklanmıştın adeta. Çiğnemeye çalıştığım yasak olsan da, uzak dursan da, o korkunç şeklini korusan da, farketmiyordu hiçbir şey. Küçük bir ateş. Küçücük bir ateştin sen. Sönmekten ürken bir ateş. Bir su damlasıyla bütün görkemini kaybedebilecek bir ateş. Aşkın mecali kalmamıştı. Sessizce sokuldum yanına. Acıyla irkildin. Gülümsedim. Gülümsememe anlam veremedin elbette. Kimdi bu? Ne istiyordu? Tanımadığın biri. Hatıralarını darmadağın etmeyi planlamış bir yabancı. Fuzuli bir beden, karşındaki. Usulca uzandım, 

Ronan Keating - When You Say Nothing At All

....

Birinden "utanıyorum" sonra "u" gidiyor onu "tanıyorum" sonra "t" de gidiyor onu sadece "anıyorum" zamanla "anı"lar gidiyor ve ben "yorum" bile
yapamıyorum.....

Schopenhauer



...


sağlam karakterli insanın 9 özelliği


26 Temmuz 2012

Unutmak..Hem bir lütuf,hem lanet...



asker arkadaslarımın hiçbirini hatırlamıyorum demişti bana,şaşırmıştım...

kötü olan her şeyi,her anıyı,her kişiyi siliyor benim beynim demişti,hayran olmuştum bi kez daha o'na o an...

Beni unutmuş mudur,bunu düşünmek istemem,belki işime gelmez bilmiyorum ama azcık unutmaktan bahsedesim var...
Sadece çikolata yediğini söylediğinde ve manasızca kapris yaptıgınızın ertesinde gelen bir kutu çikolatayı kim unutturabilecek mesela sorarım size ..

Kardan Kadın - Kenan Doğulu


Yeter mi her günüme yazdım seni desem
Yeter mi
Gecem ol sabahım ol desem
Şarkılarımda hep seni söylesem
Yeter mi
Canın ister mi
Sever mi
Kızgın üzgün kalbin yeniden sever mi
Suyum ol toprağım ol desem
Hikayelerimde ismini söylesem yeter mi
İkna eder mi
Kardan kadın gibi soğuk duruyorsun herkese sen
Biliyorum ısıtırım eritirim eğer istesen
Bir tenhada bir özelde yakalarsam inan durmam
Fena mı yaraları öpe öpe aşkla sarsam
İster mi senin de canın teslim olmayı çekmez mi
Seviyorum seni diye haykırmak
İki kişilik bir dünya kurmak hayal mi
Değmez mi
Biter mi bu heves koynunda uyansam da bitmez ki
Kalbim diyor ki eminim ama yok mu senin şu yeminin
Bize günah yazık etmez mi
Kardan kadın gibi soğuk duruyorsun herkese sen
Biliyorum ısıtırım eritirim eğer istesen
Bir tenhada bir özelde yakalarsam inan durmam
Fena mı yaraları öpe öpe aşkla sarsam
Senin olsam
Sarılsam
Isıtsam..

23 Temmuz 2012

SİGARAYI BIRAKMAK....

bırakmayı becerebilirsem bende konu uzerine ahkam kesicem :))))
Bir gün nasıl olsa bırakıcam,bari ciğerlerim bitmeden bırakayım da bi boka yarasın diyerek gerçekleştirmekte oldugum eylem(sizlik).4.gün oldu mutluyum...Radyoda o "deriiin bi nefes alıyoruz,şimdi bi dahaaa" diyen o amcaya kıl olmuyorum artık,bu sabahtan itibaren onunla bir nefes almaya başladım...
Ramazan oldugundan alkolle ılgılı henuz bir sıkıntım olmadı,ama ateşle imtahan olacağından hiç şüphem yok..Öyle yüzüme renk falan gelmedi,herşeyden şahane tatlar almaya da başlamadım...Nıkotın sakızı bagımlısı olarak yenı yenı sakız çiğneme şekilleri geliştiriyorum kendimce...
Değer mi ? vallahi değer,nefes alıyorum lan,ötesi yok...Yok aramızda aşk var,yok ben içmeyi seviyorum...Hepsi yalan...hayatın her yerinde oldugu gibi "yalan dostum aşk diye bi şey yok,sigara ile aşkın sonu KOAH maalesef "
Hem siz ne aşklardan,ne sevgilerden ayrıldınız bea,sigaranın ayrılığı mı koyacak size,hadi bırak bahaneyi,at şunu elinden :)

21 Temmuz 2012

Sezenler olmuş...




Ulaşamazsın, bilemezsin nerede, nasıl olduğunu, seni düşünüp düşünmediğini, hatta belkide hatırlayıp hatırlamadığını. ama hala canın aynı şekilde yanmaya devam eder. yara kabuk tutmaz bir türlü, akacak kan damarda durmak istemez.
**seni yerlerde göklerde bulamazlarken
bende gizli olduğunu sezenler olmuş**


Ah benim sevdasında bencil, yüreğinde sağlam sevdiğim. Aklıma gelişini seveyim. Ne güzel de darma duman ediyorsun beni.


ANISINA SAYGIYLA......


elinin yumuşak ağırlığını yitirdim avucumda sonra elini...

ve ayrılık; parmaklarımızın birbirine ilk değişinde başlamıştı...



anladım hayatmış mazinin adı
yıllara karışan her şey ses verir
hastetle doludur geçmişin yadı
mazinin elemi bile tatlıdır.


12 Temmuz 2012

Şeytanın fısıldadıkları...okuyunuz...okutturunuz..

yokuştan yukari cikarken yolu görürsünüz,
ama asagi inerken manzarayi seyredersiniz..
**
meleklerin ninileriyle mi büyütüldünüz?
...
işte o zaman şeytanın fısıldadıklarını 
çok daha iyi duyabilirsiniz.

**
"sana mutluluk vaat ediyorum" diye fısıldadı şeytan
"ama ya heyecanlı olacak ya da huzurlu. seç"

**
tanriya inaniriz
seytani ise biliriz.

**
insanlar ne garip!
her maçın, ne yaparsak yapalım berabere biteceğini bildiğimiz halde kazanmak için yırtınıyoruz
sonuç?
mahalle berduşu 1 - vehbi koç 1


AşK

mantıklı izahı olmayan, anlamsızlaşmanın ve ötekileşmenin hayal-i sükut noktası. giz'in ötesindeki görünmeyenin, korkutan dehşeti ve bilinmezi. binlerce parçalanışın teke dönüşümünün sancısı. sanrıların psikozla seviştiği kıvamların, binbir heyulaya dönüştürdüğü renksel parçacıklarının prizma sahnesi. anlamlandırmak isteyenlerin asla anlamlandıramayacağı kaybolmuşluk, anlamsızlık, hiçlik.

dondurucu soğuk içindeki ateş parçacıkları, devri imkansız tek kişilik mülkiyet. sınırları çizilmemiş bir ülkenin, bilinmeyen dilinin ağıt tınısı. kaydanına rastlanılmayan, kimsesizler mezarlığındaki ölünün gözleri.


10 Temmuz 2012

Yeni Türkü - Böyle Gitmez...



Sadece dinlemek lazım bazen,bazen de sadece dinlenmek...öyle bir şarkı işte bu...

Uyku hakkında...

faydalı bir insan olmak, topladığı sevaplarla cennette kendisine sağlam bir yer edinmek isteyen biri olarak , sizler için "uyku şeklinden kişilik tahlili" rehberi hazırladım. kahvenizi aldıysanız buyrun bakalım;

uyku genellikle süresine göre değil de, alınan verime göre değerlendirilmektedir. bu verim genelde dinlenme ile doğru orantılıdır.
mesela uyandığınızda gözlerinizi kaşlarınızın yardımıyla açmak zorunda kalmıyorsanız ve göz kapaklarınız pıt diye açılıyorsa; tamam, siz dinlenmişsiniz demektir.
dinlenen insan genellikle gözleri açtıktan sonra, kendi kendisine "uyandım" der. tabi "oh be, hayvanlar gibi uyumuşum lan" diyenler de yok değildir, ancak onlar başka bir yazının konusudurlar.

Yoruldum patron !...


7 Temmuz 2012

Rakı içen kadın..



Rakıyı içen kadın gülüyorsa, o gülüşün ardında en az dokuz roman, on dört tane de film repliği yatar.
Rakıyı içen kadının gülüşünde, bu dünyanın en zararsız mutluluğu vardır çünkü, büyük gülerler, büyük susarlar…

İyi ki varsın !!


İnsan bazen ne aşk istiyor, ne meşk" dedi; "tabii günümüz kültüründe ne anlama geliyorsa artık bunlar!"Genç kızlık çağından beri tanıyorum onu.Şimdi otuzlu yaşlarının sonlarında, bir çocuk annesi, güzel ve zeki bir kadın.Eski tanıdıklardan, filmlerden, kitaplardan söz ederken nasıl birden konunun buraya geldiğini anlamamıştım ama "peki ne istiyor insan?" diye soruverdim. "Ayıp değil ya, insan aslında beğenilmek istiyor."Durup kahvesinden bir yudum aldı. "Gün geliyor, şöyle bir bakıyorsun. Sevdiğin kişi seni bir kez bile içtenlikle övmemiş, gerçekten beğenmemiş, kişisel özelliklerini umursamamışsa... İstediği kadar seni sevdiğini söylesin, anlamı kalmıyor. İçin soğumaya başlıyor."Baktım, gözleri buğulanmıştı...

O'nu nasıl seviyorsun ??

Kadınlar sık sık "Beni seviyor musun?" diye sorarlar. Ne kadar sevildiklerini merak ederler. Erkeklerin sorusu biraz daha farklıdır. Onlar içlerinden kendilerine sorarlar: "Onu seviyor muyum? Ne kadar?"
Ama belki asıl soru; "sır"ları ortaya dökecek soru "Onu nasıl seviyorum?"dur! Aşk bir nicelik işi değildir. "Ne kadar" değil; "nasıl?" diye sormalı o yüzden. 
***

4 Temmuz 2012

Bir organ nakli gibi sevmiştim seni..Küçük İskender seçkileri

Dokunamadığın birini özlüyorsan,
Özlediğin kalbine dokunmuştur çoktan!



Cehennemin dibindeyim dese.
Yanına gidecek kadar sevdik bazılarını..




Her şey sayende...Saygı,sevgi ve özlem ile...

Kaç kişi okumuş ?

Aşk'a inanmıyorum..Ama FENERBAHÇE diye bir şey var :)

Aşk'a inanmıyorum..Ama FENERBAHÇE diye bir şey var :)