counter for blogger
View My Stats

8 Kasım 2012

En Güzel Hikayem....





küserim ben ara ara öyle... zamanımın bol olduğu zamanlarda geçmişimi, geçiremediğim günleri düşünürüm. konuşmam kendi iç sesimle bile. 

şimdi olanlar şundan ibaret aslında; kuyruk sokumundan beyinciğine kadar ilerleyen bir sızı, arada kalbine uğrar, daha sonra da burun deliklerinden ateş, gözlerinden ise öfke olarak geri çıkar. aklının tutanakları bir bir kaybolduğunda, delirmeye meylettiğinde, kendi kelimelerine yabancı olmaya başladığında ne yaparsan yap olmuyor. olmaz. olmayacak da... karanlığı, öfkeyi, ızdırabı ve bunların yüzüne vurduğu sıcağı hissetmekten garip bir haz alıyorsun.



aklımın almadığı, gücümün yetmediği, korkarak baktığım, karşısına çıkmaya çekindiğim tek düşman, "zaman"a karşı ne yaparsan yap olmuyor bazen. olmayacak da hiçbir zaman. durduramıyorsan duracaksın. olmuyorsa susacaksın. gitmiyorsa çekileceksin. sınırlarını bilip yaşamayı paşa paşa öğreneceksin. bazen değil çoğu zaman olmamaya devam edecek her şey çünkü.

her şey yoluna girdi derken gözüne sokulan gerçeklerin can yakması kadar kötü bir şey yok sanırım. benim derdim, senin derdin, onun derdi... hepsi bir işte, hepsi yaşattığı kişiye zor. aklının duraklarını bir bir pas geçen hınca hınç güzel şeyler dolu bir tren var. her geçişinde yakalamaya çalışıyorsun ama hep bir engel çıkıyor. uzaktan gelen tiz sesli düdüğünü duyuyorsun, bazen geride bıraktığı dumanını görüyorsun ama yetişemiyorsun işte hiçbir zaman. elbet bir nedeni vardır. elbet bir hayır vardır. elbet bir yol daha vardır.

ama işte bazen elinden gelen her şeyi yapmana, her yolu denemene, her deliğe girip, her boku kendin halletmeye çalışmana rağmen olmuyor işte. küfret, yak, yık, yorul, dinlen, tekrar küfret... bir adım ileri gidemiyorsun. olan oluyor, geçen geçiyor. kalan tırnaklarının kanattığı avuçların oluyor. ne yaparsan yap olmuyor işte. çoğu zaman ne yaparsan yap istediklerin olmuyor.


bir akşam doldurmuş kadehini içerken rakını yanında olmasını istediğim kimse kim bilir nerelerdedir şu an, kim bilir neler yapıyordur,  çoktan dalmış mıdır derin bir uykuya, yoksa birasını yudumlayıp ama asla bir kaç dakika ağzında tutmadan yutmayıp, duvara boş boş bakarak seni mi düşünüyordur? kim bilir.. istemem ki beni düşünsün, cayır cayır yanarken benim ruhum, istemem bunları hissetsin, unutulmak ne kadar koyuyor insana çok derin hissettim, çok iyi biliyorum bunun ne demek olduğunu ama bu gece istemiyorum ki üzülsün benim için. 

acaba gerçekten ne yaparsak yapalım olmuyo mu?
yoksa biz mi fazla şey yapıyoruz?
acaba bu kadar şeyin başımıza gelmesinin açıklaması ne olabilir?
ya da bi şekilde herhangi bir açıklaması var mıdır?
"neden" diye soruyo insan da neden bi cevap bulamıyo?
neden hep "neden" sorusunu kendisine sormak zorunda kalan insan bizler oluyoruz...
neden bu kadar samimisiniz sahi?
bazen bi şey yapma ya da yapmama şansın olmuyo hayatta..
kendi yapıyo her şeyi senin adına hayat...
bazen bi şeyler yapmasan belki de daha hayırlı...
zaten biliyorsun bazen ne yaparsan yap,olmuyor bazen...
bu acılar tanıdık artık sana...
açıkta hiç bir yaran yok...
ama içindekiler, kalbindekiler...
onlar hiç kapanmıyor...
tam alışmaya çalışırken, bir yenisi açılıyor...
anlıyorsun artık, mutluluk yaramıyor sana hiç...
hiç iyi gelmiyor mutluluk sana...
yorgun ruhunla, daha da soğuyosun hayattan...
etrafındakilere belli etmemeye çalışmak en acısı belki de...
belki de en acısı onların savaşına artık eşlik etmeme isteğin...

yorgunluk,uykusuzluk,kabulenememe,gözyaşı,acı...
bunlar artık seni özetleyen kelimeler...
ve kafanda tek bi cümle var: bazen ne yaparsan yap,olmuyor bazen...


isteklerin, hayattan beklentilerin gerçekleşmeyince, asılırsın olmasını beklersin beklemez yetmez istersin çabalamaya başlarsın isteklerin için, olmadıkça daha da istersin ama olmayınca olmuyor bunu kendine söylersin teselli bulmak istersin bu cümle ile ama içindan bişi bırakma devam et der.ve salakça bu söze inanırsın ve tekrar başlarsın isteklerinin olması için bişeyler yapmaya. gene sonuç değişmez...ve kendine upuzun bir küfür öbeği sayarsın ve bu söz öbeğinden sonra bazen ne yaparsan yap olmuyor bazen dersin.


sen avuçlarımın arasından kayıp giderken zamana yalvarıyorum ama sesim yankılanmıyor goyuzunde. gokyuzunu kırmızıya boyuyorum tum kırılganlıgımla tanrıya meydan okurcasına...sen bır kenera tanrı bile benı anlamıyor artık 

sessiz film oynamak zihnimi yoruyor, bedenım bacaklarının arasında akamayacak kadar yorgun. gözlerim ellerinde neden odedığımi bilmediğim bir bedele karışıyor. sen giderken parmaklarımın arasından duvardaki saate bakıyorum.akrep ile yelkovan sensizliği gösteriyor her zamanki gibi. yalnızlıgın astım krizinde  seni arıyorum ama bazen ne yaparsan yap,olmuyor bazen...

olmuyor yaşatamıyorum senı artık içimde,en güzel hikayem bıterken sessızliğe yeniliyorum.
sessiz film oynamak zihnimi yoruyor, gokyuzunu kırmızıya boyuyorum tum kırılganlıgımla tanrıya meydan okurcasına ama bazen ne yaparsan yap,olmuyor bazen....



ne yaparsan yap hiçbir şeyi değiştirmeye yetmeyen gücün buna yetsin;
ne olur yatağında huzurla uyuyor ol, yalvarırım....


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Her şey sayende...Saygı,sevgi ve özlem ile...

Kaç kişi okumuş ?

Aşk'a inanmıyorum..Ama FENERBAHÇE diye bir şey var :)

Aşk'a inanmıyorum..Ama FENERBAHÇE diye bir şey var :)