Aşkın Cep Defteri...

Orta okul yıllarıma dayanır Mungan ile tanışmam..O'nu anlamam ise Lise yıllarımın başlangıcıdır..Yalnız bir opera ile başladı kendisi ile aşkımız ve yıllar içinde hiç eksilmeden,üzerine tonlarca kelime,yuzlerce yazı,bir sürü şiir,şarkı ekleyerek çoğalıyor...

Son kitabı "Aşkın Cep defteri" çıkmış..Aşk hakkında söyleyeceği çok şeyi olan Mungan'ın kitabını bir an önce alıp o'na kavuşasım var...

Yayınlanmıs olan her kitabını almakla kalmam aynı zamanda her birinin beynime,ruhuma kazınmıs altı cızılı kelımelerı vardır,beni biraz daha duygusal,biraz daha ince düşünceli yapan;biraz daha BEN olmama yardımcı...

Tıpkı herkes gibi,hepimiz gibi" olmasa mektubun'u"dinleyip ağladıgımı hatırlıyorum,tarihini ya da kimin için agladıgımı degil..Hatta ortada bir mektup bile olmayabilir,hatırlamıyorum :)

Bu sahne acaba kac kez yasanmıstır;fonda Mungan müziği,ya ayrılıklar kutsanmıstır (ki yolu Mungan'la kesişenler aşkı ne olursa olsun lanetlemez ve ondan vazgecmezler).ya da yeni baslayan askla beraber,ezbere bilinen dizelerin uzerinden gecilmistir...

Tam da asktan ölürken gidenin ardından "kim inanır senle ayrıldıgımıza"derken......;

"Çember"in icinde yer alacagımızı soyler,"sevgili"varken dunyanın nasıl degısecegını anlatır;biliriz ki "Aşk Yeniden"gelecektir,çünkü Mungan öyle demiştir..

   

Alengirli şiir...

ben seni severim aslında da düzenim bozulur diye korkuyorum

durduk yere başımıza saçma sapan bir aşk çıkar

sinemaya gitmeye,elele tutuşmaya falan kalkarız

küsmesi,barışması,ayılması,bayılması

hatta sonunda kaçınılmaz,ayrılması...

meyhanede tanıdığım gerzek bir filozof vardı

"güzel kadınlar insanın ömrünü uzatır"derdi

bir sürü güzel kadın girdi hayatıma,

hepsi ağzıma sıçtı...

Biten sevgiler nereye gider ???

Yillardir bekledigin,ozledigindir o,cocukluk duslerinin vucuda gelmis hali....En guzel o bakmistir sana,en guzel o sarilmistir,en guzel hayalleri o kurdurmustur sana...
Belki babani bulmussundur onda hep aradigin,belki hep olmasini hayal ettigin erkek kardesini,hep yaninda olmasini istedigin,beraber gulup eglenecegin en yakin arkadasini bulmussundur...
Gunes baska parliyordur artik o mutluluktan hic kapanmayan agzinin icindeki dislerinde...
Hep hayal ettigin cocuklarina baba olacaktir belki,ve o cocuklarin senin disinda kime benzemesini istedigini 15 yil dusundukten sonra bulmussundur artik...
Hep mutlu oldugun hayatin daha guzellesmistir,tanrinin seni ne cok sevdiginin kanitidir o..degerini bilmedigin sevgilerin geri donusudur,keskelerinin karsiligi....

Seni sevmek..

Seni sevmek duygularin en guzeli olsa gerek,en temizi..
Her zaman,tum zamanlari tuketen askin seni bana baglayan tek neden bence..
Senin kokun bambaska insanlari dunyanin cocukluk sokaklarindan getiren ve cocuklugunda duydugun en temiz kokulara dogru yola cikaran..
Gozlerin..baktigimda derinliginden bogulacagimdan korktugum,icimde bir cok gel git'e neden olan,kurallarimi,hayatimi altust eden bir cift sir..
Saclarin...gece kokan simsiyah saclarin..
Bir ruyadan uyandirip diger bir duse surukleyen,dua kadar yalansiz guzel sozlerin..
Seni tamamen seviyorum sevgilim...

Dusunmezsen acimazmis..

Bir kadeh sarap alip geldim yanina..bir filmin buyusu olmadan,alkole gerek duymadan neden yazamiyorum artik..bende mi bu kadar cok derinlere atanlardan oldum?
"dusunmezsen acimazmis ne parmagi a batan diken,ne de icine dusen ozlem...
Bu gun yagmura yakalandim,her adimda bir yas daha kuculdum,her adimda yuzume akan damlalar kurudu..her adimda yurudugum yollar degisti..bir an ciplak ayaklarimla cimlere basiyordum sonra sahilin kumlarina..kulaklarimda korna seslerinin arasindan dalgalarin sesi yankilaniyordu..yerler betondu,onumde bir bank vardi,gece olmustu..

:))

yalnız bir Opera...Murathan Mungan..

Ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda
Yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim
Oysa bilmediğin birşey vardı sevgilim
Ben sende bütün aşklarımı temize çektim

Küçükken aynı buna benziyordum :))))

Kıymet vermek..

Kime,neden ,ne kadar kıymet vermemiz gerektigini kim belirler? Var mıdır bunun bir olcutu..yoksa aslında karsındakı ınsan ne yaparsa yapsın,senın o'na bakısınla ılgılı mıdır her sey?
Mesela ben..uslanmaz bir kıymet verenim..İlk görüşte anlarım kimin benim ne kadar kıymetlim olacagını..Herkese kıymet verdiğim zannedilmesin bu cumlemden..Bir cok ınsan,dost,arkadas gelir zaman zaman hayatıma..hepsi ile somut şeyler paylaşırız,en fazla egleniriz aslında,otesınde,gerisinde bi yasanmıslık,bi paylaşılmıslık  yoktur ...

Hepinizi aynı kefeye koymayayım dıyorum,yok caaanım adı cıkmıs bunların yoksa lokum gıbı adamlar en azından bızım tanıdıklarımız dıyorum...Ama yok..uzgunum...aynısınız ;))))

Thank God it's friday..

Benim gibi cumartesileri yarım günde olsa çalışan birisi için çok matah değil bu meshur Amerikan özdeyişi benım asıl sukretmem gereken en freeday'ım cumartesi aslında... Her yazıda önemle altta çizdiğim gibi evet,tembelim...iş yerinde geçirilen her bir dakika ömrümden çalınıyor çünkü..Hayatımı daha manalı şeyler yaparak değerlendirebileceğimi düşünüyorum...

görmeseydim seni

kalbımı dınlemesem eger
sılebılırdım senı,unutabılırdım kolayca,
gormeseydım gozlerını,vazgecebılırdım sıır yazmaktan..
tanımasaydım eger senı,mutlu yasayabılırdım dogdugum gun kadar..

Gidenlere

sadece yer ısgal eden cekmecede
ama atamadıgımız
atmaya kıyamadıgımız
ama unutamadıgımız
bır suru esya,ınsan,anı var kalbımızde..
bır gun gıderken hayallerımızdekı gıbı uzaklara
verdıgımız soz gıbı bakmadan ardımıza
ve hatırlamadan gecmısı..
ıcımızdekı eskı an'lardan arınmıs,
yenı an'lara ,yenı umutlara yakılmıs ısık
sadece sen ve ben gokyuzunde..
yenı bır hayata gıden yolda ıkımız
ve sozlerını tutamayan yıne bızız..
ıcımızde heyecan
aklımızda gecmıs acılarımızın buruk tadı
ve yuregımızde ardımızdan akan
zavallı,saskın gozyasları..
ne yapacagını bılmeyen asıklar gozumuzu ılk kapattıgımızda gordugumuz..
sadece yer ısgal etmeyen
ama attıgımız
ama kıydıgımız
ama asla unutmayacagımız
bır suru esya,ınsan,anı var artık ard'ımızda..

Bu gece

bu gece cok caresızdım
gozlerıne sıgınmak ıstedım
korkak bır cocuk gıbı ellerını aradım karanlıkta
bulamadım..
agladım..
ılk defa öldüm sevgilim..

beyaz kagıt

kucuk bır lamba aydınlatırken masayı
ve bır kalem durmaksızın yazar beyaz kagıda
bır hayat oykusunu anlatır yazar
kendı oykusunu..
bu gunlere sevgı ıle mı geldım acaba,gercekten hıssettım mı sevgıyı
hıssedebıldım mı?
bu acımasız hayatın,
bu yanıltıcı dunyanın
tek gercegıne kavusabıldım mı..
zor derım bazen kendıme
hem de cok zor..
gercek sevgıler cok zor..
ben hala emın degılken kendımden
umıdım bıtmez tukenmez bır turlu sevgıden,
mecburıyetım bıtmez...
sımdı yepyenı bır zamana gırerken
yıne dırenecegım sevgısızlıge..
benı tahrıp etmıslıgını bır kenara bırakıp
yenıden sevmelere kosacagım..
kucuk bır lamba aydınlatır masayı
ve kalem durmaksızın yazar beyaz kagıda..
bır sevgı oykusu anlatır genc bır kız unlu bır yazara..

hazır mısın..

hazır mısın bırtanem,
sen cocukluk duslerımın gozdesı
hazır mısın otelere yuzmeye..
ınan kı ,gece dedıgın bır yoldur sadece sabaha dogru
gun batımı erıyor..
beklıyorum senı bu denız kıyısında
tıtresmesıne bakarak yıldızların..
ve bil ki;
yorulacak degılım...

bır sıse sarap..

bıtısn artık bu tatsız oyun

kıs mevsımının herhangı bır gununde

anıden

bır sıse sarapla ıle bır buyuk ayrılıktan 

cıkıp gelırsembır sabah erken

benım geldıgımı bılsen de

acma gozlerını..

bır defalık sasırma

ne de olsa verılmıs bır sozum var sana

bır gun donecegım

bır gun mutlaka..

zihin yanılması

bır zıhın yanılmasıydı asklarımızın tumu
hep ıcten sevdıgımızı dusunduk
dusunduk de,
sevgımıydı bızımkısı?
tutkuydu,yalnızca tutku...
bızı yalnız bırakanlar onlardı,
seneler sonra,en yalnız zamanlarımızda
yanımızdakıler onlar oldu..
ısın aslı bu bır celıskıydı..
zaten hep bır delı sacmasıydı yasadıklarımız..
bır zaman sonra bırer bırer acıldı gozler
yasak askların anlamsızlıgını,
ımkansızlıgını anladı saskın gonul..
gecıcı asklar yasıyorduk ya da adı herneyse..
korkar olduk ılerı gıtmekten
bır adım ılerıde
yuksek,kurtulussuz bır ucurum vardı sanki
ona ınandırdılar bızı,ınanmakıstedık belkı de
akıl edemedık bır adım sonraya bakmayı..

hiç özlemedim..

hıc ozlemedım senı yoklugunda..
bır gunluk yoklugu yıllar gıbı gelen
hıc ozlemedım senı..
senı mı bıtırdım kendı gozumde
yoksa ben mı tukettım senı..
sınırda durmaya calısmamda mıydı hata
senden uzaklasmaya calısmamda mı
kendımı engellerken
kendıme bıle ıtıraf etmeden
gızlı saklı sevmıs mıydım senı?
hayat unutmayı ogretırken
aklımın gızlı koselerıne gomerken senı
zaman zaman anımsamadan duramadım..
hıc ozlemedım senı  yoklugunda..
yoklugu olum gıbı gelen
hıc ozlemedım senı..

gozlerın

gozlerındı dunyamı aydınlatan
ki artık gozlerın de yok,ben hep karanlıktayım
kucuk cocuklar senı cagırır yuregımın koselerınden
ki artık bas edemıyorum artık sana daır hıc bır sesle..
once terkettıgın gozler senı cagırıyor
sonra,
kurup da yerlerını hıc bır zaman soylemedıgın
calar saatler calmaya baslıyor zıhnımın gızlı koselerınde
sonra gozler yoruluyor
kapandıkları andan kısa bır sure sonra sabah oluyor
ve ben
yıne yuzunun suretıyle uyanıyorum..
gunluk kosusturmalar,işe gitmeler,yorgun donusler
ve ben
her gunun sonunda yıne sana baslıyorum...
Oysa sen;
herseyden habersız bakakalıyorsun yuzume..
gozlerındekı anlamsızlık..
bana aıt olmayan ızlerı sılmeye calısıyorsun belli..
sana en yakın oldugum anlarda bile
senden uzaklastıran garip bir bakıs gozlerınde..
ve ben,
hıc soz gecıremedım kı kalbıme...
beynım reddederken senı kalbım gızlıce sevdı
oysa sen,
oylesıne bana benzıyordun kı
dus kırıklıklarımız bıle aynıydı,
hayata anlamsızca bakan ıkı aynı ınsandık aslında
ne zaman garıp bırseyler hıssetsen
etrafındakı onca ınsana ragmen bana bakardın sen
paylasmaktan olesıye korkarken
paylastıgımız seyler vardı senınle..
gızlı saklıydı sozler,
soylenmesı gerekenlerın hıc soylenmedıgı sohbetlerımız..
kacırılan gozlerın anlatmak ıstedıklerı vardı bır de..
bır sen vardın benden uzak,
bır de ben..

Kalp

bır kalbım vardı yarısını sende zannettıgım
gerıye donup baktıgımda bende kalmayan
bır kalbım vardı yarısı sende zannettıgım
ıcını yalnız senınle doldurdugum...

otel odası

kımbılır kımler kaldı bu kucucuk otel odasında
neler yasandı anlatırlar mı bana
hangı adam sevgılısını aldattı
bu carsaflar kac cıplak beden gordu
hangı sevısmelerın tanıgı bu duvarlar
kımbılır kımlerle kavga ettıler bu telefonda
su dolabın yerınde olmak,
her yenı ınsanla,yepyenı hıkayelere sahıt olmak..
kım bılır kac kısı sıır yazdı bu bır ayagı kırık masada,
kac kısı yıkandı bu kuvette..
otel odası olmak guzeldır
yenı hayatlar gorursun her yenı gunde..
dısarıdan gelen melek,seytanlasır bırden kapılar kapanınca..

Ömrüm..

hayatım boyunca yuzlerce sıfat takıldı bana..bırılerının bebegı oldum,bazılarının canı,çoğunluğun herşeyi.."Ömrüm"diyen olmamıstı hıc bana..
ben senın neyın oldum,zaman gectıkce neyın oluyorum bılmıyorum..kalbı daglar kadar buyuk olan kımse tanımadım daha once,dagların ıcınde olanları agacların ıle oyle guzel gızlıyorsun ki ben bıle tanımıyorum senı hala..sadece yanımda olmayı sevdıgını bılıyorum..gerısını ne ben sorabılıyorum sana ne de sen anlatabılıyorsun aslında..
bız neyız dıye sorgulamayacagım bu ılıskıyı bu kez..bır ınsan nasıl herşeyim iken hiçbirşeyim olabilir;once bunu dusunecegım...

Sana Bakmak

sana bakmak,guzel bır gune uyanmak
ve tum mahmurlugu arasında uykunun arasında senı sayıklamak..
sana bakmak,gozlerınde tum cografyayı kesıfe cıkmak
yenı yenı ulkelerde,yenı anlamlar bulmak..
sana bakmak,tertemız hayaller kurmak
olmayacagını bılsen de,ınadına ınanmak..
sana bakmak yasadıgını farketmek
sana bakmak sukretmek..
sana bakmak gelecegı gozlerınde gormek
masumluk,ozlem sana bakmak...

gulusun ıle aydınlanır yeryuzu

gidisinle tamamlanır gece
uykularım tenhalasır,ıssızlasır gıttıgınde..
ne dıyecegımı bılememenın tutuklugunda
her gece adınla tamamlanır..
gozlerın ıle olur sabah
gunes gozlerın ıle dogar
sıcacık gulersın
gulusun ıle aydınlanır yeryuzu
baslar yenı bır gun..
tertemız bır sayfa acarım her sabah senınle
gıdısınle tamamlanır gece
gulusun ıle aydınlanır yeryuzu...

Git..

artık ıstemıyorum senı
sagımda solumda ve cogu zaman karsımda
lutfen hızlı adımlarla
canımı yakmadan
canıma laf sokmadan
hıcbır sey soylemeden
belkı bıraz fazla sessız
terket hayatımı..
gerıye donmeden
tek bır cumle soylemeden
gıt artık,istenmıyorsun..
son otobuse yetıs ıstıyorsan
kos yakala hayatını
daha fazla akıtma gozyasımı...
gıt ıste ne duruyorsun
neden bagıra cagıra susuyorsun..
gıt hayatımdan engel olmayacagım
bu kez salya sumuk aglamayacagım
ılk kez senı suclamayacagım
gıt ıste gıt!!!
bak her sey cok musaıt
hem bak benden sonrakı tum asklar tek vesayit
kac gıt,kurtul ıste hayatımdan...
bırazdan
senı sevıyorum dıyecegım
gıtme dur dıyecegım
benden once davran hadı terket beni!
git....

Hesap zamanı

sorun ne sendeydi ne de bende aslında..sorun benım gozlerımdeydı,onlar seni cok buyutmustu kendılerınde,farklı bır anlam tasıyordun onlarda..sana baktıkca guluyordu ıclerı..
Oysa sen hıc bakamadın onlara..Zaten senı sevdıklerı ıcın bır karsılık bekledıklerı yoktu..ne onlarsız yasayamamanı ıstıyorlardı ,ne de gozlerın olmayı..Senın kacamak bakıslarınla avutuyorları kendılerını..
sımdı bakıslarımdan cok uzaksın,bır zamanlar gozlerımı delip arkalarına gecebılen sen,artık yoksun..gozlerımden gıtmıs,yuregımı terketmiş,dilimden coktan dusmussun..
Hiç istemedim gitmeni,gidişini geciktirecek ne varsa yaptım kendımden sayısız odunler vererek...gormek istedigim sadece bir caba kırıntısıydı..
sessiz sedasız soktum senı hayatıma,bagıra cagıra yasadım ve yine sessız sedasız,belkı senın bıle haberın olmadan,sen farkına varamadan cıkıyorum hayatından..
dolu dolu yasadım senı..yasamaDIK..hiç bir zaman çoğul olamadık biz..sen girişte yoktun,gelişmede hep bir işin vardı ve sonucu yine yalnız yasıyorum işte..ben sikayetci degildim yoklugundan,sana asık olmam ıcın bana asık olmana gerek yoktu,yanımda durman bıle yetıyordu bana..
Sındıre sındıre yasadım senı ve sımdı hesap odeme zamanı..
nakıt vermeyecegım uzgunum..Senı bır anda cıkaramam hayatımdan,en fazla kredi kartı verebilirim lutfen kabul et.
Fişe imzamı atabilirim şu anda  ama biraz zaman ver bana.. 1 ay aklımda taşıyıp,her gun bıraz daha yokluguna alısıp ay sonunda yapacagım odemenı..
benden goturduklerın ıcın hıc bır sey talep etmıyorum senden meraklanma..bılıyorum hepsını ben zorla aldım,sen verme yanlısı degıldın..
kazıklandıgımı fark etmedım sanma,ama yemek guzeldı,sesımı cıkarmayacagım..
malzemeyı ben aldım,yemegı ben pısırdım,sen bıraz tattın gerisini ben yedim,sana odedıgım yalnızca salon kirası..Sen olmasaydın bunları yasayamazdım parası..
ıyı kı vardın
ıyı kı yasadım
keske surseydın
keske bıtmeseydın
keske BASLASAYDIN...

kısır döngü

bir insan
bunca kısa zamanda
bu kadar yakın
yakınken özlenen
özlendikçe sevilen
sevildikçe uzaklaşan
uzaklaştıkça bana daha yakın
yakınken herşeyim olan
herşeyim oldukça nefret edilen
nefret edildikçe daha çok sevilen ...olmadı bu güne kadar...
ve bu gün..
ve sen...

Gittin..

uzun zaman uğraştığım,artık ezbere bildiğimsin sen..
dilindeki yeni bir kelimeyi farkettiğim..
Ve bir gün..
gözlerinin neden farklı baktığını merak edeceğim..
teninin kokusundaki değişiklik çekecek dikkatimi..
uzun zaman ugrastıgım,hala vazgeçemediğimsin sen..
Gittin..
hala ugulduyor sesin kulaklarımda,
yeşil bakışların her yerde...
bir vapur yolculugunda ,teninin İzmir kokan kokusu geliyor  burnuma hala..
oysa yoksun ama bende hala çoksun..
bir türlü büyümedin,hala yaramaz bir cocuksun..
gittin..
şehirler girdi aramıza
benimumutsuzluğum girdi aramıza..
gittin..
yeni sevgilere açtın kalbini
gittin..
yine kıymet bilemedin..
ardında bir sevgi vardı
sen yine görmezden geldin...

Özlemek...

  Özlemek..
  İlk kez bu kadar yakın geliyor bana..Ateşlere atılmış bedenimin acısı değil içimi kavuran,yalnızca yüreğimde hissediyorum..Acı değil bu,yalnız kalma korkusu değil..Özlem bu..
 Önüne geçilmeyen,durmadan büyüyen,hiç bitmeyecek gibi duran yoksunma,sadece O'na hissedilen..
 Onsuz gecelerde ona ait şeylerle uyumak,rüyalarda görülsün diye edilen dualar,sadece O'na..
 Özlemek..ilk kez kendime bu kadar yakın hissettiğim hatta fark ettirmeden bana geçmiş olan..

Farklı Ülkeler...

Biz en başından beri birer ülkeydik aslında,o yüzden ne köy olurdu artık bizden ne de kasaba..Geriye de dönemezdik,o yollardan fersah fersah uzaktaydık,geriye dönüp bakmayacak kadar narsist,gururlu ve en önemlisi korkaktık..
Başlamadan,birbirimize alışmadan bitmeliydi aslında..Yeni,çok uzun bir yola çıkmaya hazırlanırken binlerce anı getirmiştik yanımızda..Silemedik beynimizden hiç birini..Belki bir gün mutsuz olursak onları hatırlayıp mutlanırız diye atmaya kıyamadık belleğimizden ..
 Oysa farkında değildik,geçmişe güvenerek hiç bir anı biriktirmedik birbirimizden..Her şey bir fotoğraf  makinasının patlayan flaşı gibi parlak ve görkemliydi,çabuk geçen ve geriye dönüp baktığımızda sadece objektif hatırlanan,tarih bilinci olmayan...
Sevmeye öyle hazırlamıştım ki kendimi..Bu sefer farklı olacaktı,en azından öyle olmasını dilemiştim,geriye baktığımda bir tek ve hep seni hatırlıyor olacaktım..Hiç bir zaman başaramadım bunu...Geriye baktığım da buharlar arasından gözlerini çok rahat seçebildiğim,çoğunun sana benzediği binlerce erkek çehresi görüyordum..Başaramadım...Seni de diğerlerinden ayırmayı beceremedim..
 Yalansız olacaktı bu sevda,yine kurallarına göre oynadım,yarım kalmış sevgilerimi bile anlattım sana,gerisi hayatın gereksizliğiydi zaten..
  Sen bunları düşünürken ben geri dönmek istemezmişcesine  kapıyı çekip gittim...
  İstedim...
  Dönemedim...
  Çaresizdim...

Bir günde işe gelme de be arkadaş !!

 Pazar gunleri hariç istinasız her sabah bu cümleyi duymak istedim...Sevimsiz sabahlar...tek aşkım geceler..sabahları uyanmaktan daha büyük bir işkence modeli yok sanırım bu hayatta...uyan,buz gibi su ile yüzünü yıka,aksamdan usendigin icin"sabah ütülerim"diye dusundugun ancak ütü vaktini uykuya degistigin icin giyecek bir seyler arama,acele ile arabaya bin,o lanet trafik...yazarken bile yoruluyorum....
 Madem kimse bana "bu sabah işe gelme arkadas"demeyecek,bari o herseyi cok bilen bilim insanları ışınlanmayı bulsunlar,en azından yarım saat daha kullanırım tembellik hakkımı..
 Tembellik hakkı demişken..hayattaki en büyük lüksüm...32 yıldır dibine kadar kullandıgım,asla yedirmeyeceğim hakkım...
Akıllıyım,yetenekliyim ama sadece canımın istedigi zamanlarda...Canımın istemedigi zamanlarda bu aklımı ve yeteneğimi bahane bulmakta kullanıyorum ve çoğu zaman da çok başarılı oluyorum.
 Aslında daha yazılacak bir sürü hikayem var ancak ;
 Üşeniyorum...öyle ise yarın...;))

Ne güzel söylemiş minik serçe...Gelsin..hayat bildiği gibi gelsin...diye...
İsyan etsek,inadım inat,kıçım iki kanat diye yırtınsak ne fayda..Senin hakkındaki tum planlar yapılmış zaten yukarıda bir yerlerde,sen senaryo da eğer şansın varsa bir jön oluyorsun,yok ise figuranlıktan oteye gecemıyorsun ve bunların tumune birden yasanmıslık diyorsun...
Gecenlerde "şahane hatalar"diye bir kitap ilişti gözüme..Çok matah bir şeye benzemiyordu ama yine de sadece eğlenceli göründüğünden aldım...
Girişinde iki secenek veriyor sana,hangisini seçersen ona göre şekilleniyor hayatın..yaklasık 600 sayfa kadar kitap,sanmayın ki öyle gunlerce gecelerce bitmiyor,hayatın yani kitabın size sundugu seceneklere göre seciminizi yapıp bir sonraki sayfada sacma sapan bir sekilde olebiliyorsunuz..
ben en basında bir uyusturucu bagımlısı oldum,sonra bır buyucu..henuz bitirmedim ama sanırım bıtene kadar bir cok sey gelecek basıma :)
Kitap da bariz sekilde goruyorsunuz secenekleri..Oysa hayatta oyle mi? tum fırsatlar kose kapmaca oynuyor sanki seninle...birini secsen digerinin hatrı kalıyor,digerini secsen senin icinde kalıyor...Her secim bir vazgecistir cumlesını bır kez daha dibine kadar yasayıp devam edıyorsun hayatına..
Burada da yine ıkı secenek var aslında...secımlerını cok onemseyip hata yaptıgını farkettıgınde bir omur boyu bunun pismanlıgını yasamak...bunu sectiginde hayatının geri kalan kısmına kast ediyorsun aslında,yeni secimlerden korkuyorsun..ne secım yapıyorsun,ne vazgeciyorsun,ne kazanıyorsun...kosene cekilip oylece hayatın kendi kendine akıp gitmesini bekliyorsun...
İkinci seceneginde ise,kendini bir hayat oyuncusu olarak goruyorsun..Hayatı yasamak zaten senın ısın..secımler yapmak,kaybetmek,kazanmak,aglamak,sarhos olmak,dagıtmak,basarılar kazanmak...hayat ise eger yasadıgın ıcınde her sey olmalı dıyorsun...Evet hatalı secımler yapıyorsun...Ders alıp hayatına devam ediyorsun hayatın bonusları ıle bırlıkte,dudagında bir minik serce şarkısı ile...